Öncelikle çok geçmiş olsun Sergen Hocam acil şifalar diliyorum.Sonra sana dostane eleştiri ve önerilerde bulunacağım,haddimi aşmadan.
”25.000 taraftarla imza atan bir teknik adamın sözleşmeye ihtiyacı yoktur” mealinde bir açıklaman oldu.Haklı bir açıklama olmasına rağmen perde arkası analizini senin ve Beşiktaş’ımızın çıkarları açısından analiz etmeye çalışacağım.Daha önce de belirttim Beşiktaş Altyapısı’ndan yetişen hiç bir futbolcu senin kadar takım değişitmedi.Hatta taraftarla gerilim yaşama konusunda da sicilin çok parlak değildir.Özellikle çArşı’nın abileri iyi bilirler.Buna karşın Beşiktaş Altyapısı’ndan yetişmiş olma özelliğine saygıdan,yıldız olma özelliğinden ve popülatirenden dolayı taraftar sana bir kez daha sahip çıktı.Yeni kuşak geçmişte Süleyman Seba’nın neden seni gönderdiğini bilemez ama özellikle çArşı’nın ağabeyleri iyi bilir ona rağmen onlar da sana sahip çıktılar,destek oldular.
Şenol Güneş’in son iki sezonunda yaşadıklarına yakınen tanığız.Yönetim içindeki ayak ouunlarına nasıl kurban edildiğini,günah keçisi haline getirildiğini biliyoruz.Bu Beşiktaş tarihi açısından utanç sayfalarıda yer alacak türü bir ibret hikayesidir.Şampiyonluğa giderken elindeki yıldızların nasıl satıldığını,kadroda nasıl gedikler açıldığını,altının nasıl oyulduğunu biliyoruz.
Şimdi Sergen Yalçın olarak değil 25.000 tarftar 250.000 taraftarla imza atsan en ufak başarısızlıkta altını oymaya hazırlanan birileri maalesef ki olacaktır.Endüstriyel futbol para ve başarı öyküsüne dayalıdır.Bazı kliklerin forma-takım değil para aşkı ağır basabilir.Yani açıkçası senin gücün ancak başarı ile oluşabilecek bir kavramdır.Hata yapma lüksün olamaz.
ÖZELEŞTİRİ YAPMAK ERDEMDİR:
PAOK karşısına yanlış bir kadro değil,kurgu ile başladın fakat asıl sorun yanlışa müdahale de çok geç kalman ile alakalıydı.Ama senden bir özür,eleştiri beklerken farklı kulvarlara kaydın.Bu kriz ortamında tecrübeli oyuncularla genç ve dinamik bir kadron varsa ve üzerlerinde Beşiktaş Forması bulunuyorsa temel hedef şampiyonluktur.
Temel eksikliğin takım olma özelliğini,kollektif bir ruh halini,dayanışma kültürünü yakalayamamak olduğunu görmemek mümkün mü?İşte senin asıl yapman gereken en üzt düzeyde aidiyet duygusu ve Beşiktaşlılık duruşu yaratmak olmalıdır.yoksa kadro eksikliği ya da yeterli kadro gibi kavramlar göreceli hale gelecektir.Biz 15 yıl sonra Süleyman,Küçük Haluk,Rıza,Ziya,Fikret ve Feyyaz gibi gençleri tecrübeli abilerinin yanına monte ederek o zamanın dev bütçeli takımlarının elinden söke,söke şampiyonluğu almış bir gelenek takımıyız.Beşiktaşlılık felsefe,yaşam içinde dik duruşu ifade eder.
AURELİO gibi aşağılık hain bir adamı Beşiktaş’a getirenlere yeternce ses çıkarılmaz iken Burak üzerinden Şenol Güneş’e acımasızca yüklenilmiş olması üzüntü verici bir süreç olmuş,şanlı tarihin şanlı taraftarına yakışmamıştır.Aurelio alçağı Ricardinho’ya Fener’in otoparkında arkadan saldırarak yumruk atmış bir alçakken ve çok sıradan bir futbolcu iken kurtarıcı olarak geldiğinde Burak olayındaki kadar tepki verilmemiştir.Ve ben iddia ediyorum Burak o meşhur pozisyonda hafif de olsa bir müdahale yaşamış ve biraz da artistik yeteneğini kullanmıştır bu kadar basit.
Şimdi niye bunlara değindim?Sevgili Hocam şanlı tarihimiz bile çelişkilerle doludur.Bu çelişkileri iyi okuman,ders çıkarman senin ve Beşiktaş’ımız için anlamlı olacaktır.
Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.Yol açık olsun Beşiktaş’ımız ve senin için.
Sabri MARAŞ
2020 13 Eylül
Güzel bir analiz olmuş abim kolay gelsin