Suçlu tsunami

0

Beşiktaş tarihinde az görülür olaylara tanık olmaktayız.Geçen yıl zor koşullarda da olsa oldukça iyi bir kadro kuran bir yönetim vardı.Önceki yıl devre arasında avantajlı bir biçimde gelen Sergen Yalçın geçen yıl ligin düzeyinin zaman zaman altında zaman zaman üzerinde oynayarak takımı şampiyon yaptı ve öyle ya da böyle alkışı ve övgüyü hak etii.Fakaaattt Oğuzhan,Ljajic,Montero,Necip,Güven,Rıdvan gibi oyuncuların sıklıkla 11 dışı kalmasına rağmen kadro darlığı muhabbeti kelimenin tek anlamıyla medya ile oluşan bir algı yönetiminden ibaretti.

Ve geçen yılki takımların performansının ne denli zayıf olduğunu biliyoruz.Burada sorgulanması gereken neden neden neden??? Rıza Çalımbay’ın takımının Fener’i yenmesi sonucu şampiyon olabildik olgusu olması gerekirken Sergen Yalçın ikonu yaratma çabasına girdik.Sergen Yalçın Beşiktaş alt yapısından yetişmekle beraber gezmediği büyük kulüp kalmayan ender futbolcularındandı.Buna karşın Rıza Çalımbay gibi hayatında Beşiktaş’tan başka takımda forma giymemiş,efendiliği ve Beşiktaş’lılık duruşu ile örnek olan bir teknik adamın önüne biraz da taraftar desteği ile geçirildi ve görev verildi.

Dünya da hiç bir örneği yoktur ki bir teknik adam futbolcularını hedef göstersin,ajite etsin.Bunun etkisini Giresun maçında gördük.Aşırı motivasyon ve hırs Necip’in kırmızı kart görmesne neden oldu.Takımın ritmi zaten düşükken özgüven bunalımına neden oldu.

Evet futbolcularla Sergen Hoca arasında br sorun ve güven bunalımı söz konusu.Bunun sebebi ne olabilir?Belki dış güçler,belki küresel ısınma,belki radyoaktif elemetlerin reaktif izo-toplarının top oynamaya olan kötü etkisi,belki de tusunami …

Trajik bir ironi yaptığımın farkındayım.Okumayanlar lütfen okuyun hiç olmaz ise son on yazımı. Bugünleri görmüş müyüm,görmemiş miyim ?Çünkü yılllarca reklam almadan özellikle bahis sitelerinden gelen teklifleri sert bir biçimde red ederek sadece Beşiktaş’lılık ruhu ile yazdım.Ulusal düzeyde, medyada da yazabilecek ilişkilerim varken kullanmadım ki istediğimce yazabileyim,özgür yazma irademe zeval gelmesin.

Günün sonunda durum şu ki artık sorgulamayan,sorgulama kültürünü içine sindiremeyen,dernek,kulüp,camia,sosyal oluşum vb…başarılı olma şansını baştan kaybetmeye mahkumdur.De ki, sen sorguluyorsun da ne oluyor?Evet Dünya dönüyor, en azından belki sorgulayanların pozitif enerjisi olmasa Dünya da isyan edip dönmeyecek.Evet bu biraz abartılı bir anlatım tarzı oldu ama sorgulama insanın içini rahatlatır,ufkunu,yüreğini,bilincini ve vicdanını olgunlaştırır.Sevgiler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz