Sevgili dostlar;(okurlarım lafını sevmiyorum) geçen yıldan beri dilimde tüğ bitti Welinton saatli bomba diye.Sıradan takımlara Avrupa’da elendik akıllanmadık,rakibi analiz yönünden yetersizliğimizi dile getirdim Sergen Yalçın düşmanı mısın dendi.
Ben kimsenin yalakası da düşmanı da değilim.12 yıldır Beşiktaş için yazıyorum bir kez bile paralı reklam almadım.3 yıla yakın ara verdim çünkü yaşananları içim kaldırnadı.Sergen Yalçın ya da her hangi bir başkası Beşiktaş için olumlu ne yapar ise başımın üzerinde yeri olur.Ama geçen yıl veda ettiğimiz Avrupa arenasına bu sene de veda edersek Süreyya Abi bu işi bıraksın çünkü sorumlu o, kötü deterjan kullndırıyor,malzemeden çalıyor.
Gelelim oyuna.Sen sakatlıklardan yeni kurtulan yıldızlarını şuursuzca ilk yarı boyunca saldırtırsan ya en azından 1-0 gibi bir skorla öne geçmek zorundasın ya da rakibi agresifliğe zorlatarak eksik kalmasını sağlamalısın.Bunu yapamaz ve ilk yarıyı da galip kapatanaz isen ikinci yarı zaten performansı zayıf takımını rakip karşsında daha da zayıf düşürürsün.İşte bu nedenle Kartal’ımız oyuna konrollü pas oyunu ile başlayıp oyunun ritmini belirleyen taraf olmalıydı.
Rakip takımın hocası özellikle kornerleri kullanırken sert ve göğüs hizasında ortalar çalışmış,kısaca bizim zaaflarımızı iyi analiz etmiş iyi okumuş, dersine iyi çalışmış.
Bizim teknik ekip rakip stoperin duran toplardaki gol becerisini ya öğenmemiş,ya ilgilenmemiş ya da ciddiye almamış.
Sakatlıktan yeni dönen Atiba’nın düşük performansı ve yokluğu ortasahanın çökmesine neden oluyor ise durum çok vahim demektir.
Herkesin kadro kalitesi ile bırakın UEFA yı Şampiıonlar Ligi’nin güçlü favorisi olarak gösterdiği Karakartal’mızın en azından UEFA Ligi’ne katılması ve hatta final oynaması artık bir zorunlu görevdir.Yoksa bunca emeğe ve maliyete yazık olur.
Sabri Maraş