Bizim toplum olarak en büyük eksiğimiz ya bir şahsiyeti haketmediği derecede yerin dibine sokar,ya da göklere çıkarırız.Sergen Yalçın Beşiktaş’ın teknik direktörüdür,onun başarısı bizim yani camianın başarısıdır.Ama onun başarısızlığının faturası sadece kulübe yansıyacağı için kulübümüz başarısızlığın en kaybedeni olacaktır.
Geçen yıl devre arası geldiğinde matematiksel olarak şampiyonluk şansı olan bir takıma geldi Sergen Yalçın.Şampiyon olamadık bu kabul edilebilir bir durumdu.Şampiyonlar Liginde oldukça iyi bir kuara çekmemize rağmen tamamen hoca hatasından elendik.Avrupa Ligi’nde de resmen yedek kadro ile çıktığımız maçta elendik.Ligde de çok kötü başladık,takım uyumsuz,ruhsuz bir görüntü çiziyordu.Muhtemelen İbrahim Altınsay gibi birilerinin ellerini taşın altına sokmaları Gezzal ve Rossier ve Montero gibi ligin çok üzerinde kaliteli oyuncuların takıma kazanılmasını sağladı.Takımda taşlar yerine oturdukça işler yoluna girmeye başladı ne yazık ki bir kaç maç dışında üst düzey oyun modeline de tanık olamadık.Ama sonuçta kazanıyorduk.Fener maçı tam bir dönüm noktası oldu.Gerek hakem gerekse hoca hatası oyun anlayışının önüne geçti.Kasımpaşa maçında takım genel anlamda kötü olmakla birlikte istek bakımından Vida,Atiba ve Ljajic dikkat çeken oyunculardı.Tam bir kontra atak oyuncusu N’Koudou iyi niyetli ama etkisizdi.Souza inanılmaz derecede kötüydü.Orta alanda Souza’nın yerine Oğuzhan geçer, N’Koudou’nun yerine oyuna Gökhan’ı alır derken hoca hiç olmayacak değişiklikler yaptı.Beşiktaş’ı iyi analiz etmiş olan Kasımpaşa’da hakkı olan 3 puanı aldı.
Sergen Yalçın başarılı olura herkes kazanır,kaybederse asıl kaybı kulüp yaşar.Tabii ki eksikleri,gördüklerimizi dile getireceğiz.Umarım hediye edilen bu 5 puan bizi şampiyonluktan etmez.